Pınar&Hasan Wedding + Alanya !
Alanya çok çok güzeldi.
Dilerim ki Hasan & Pınar hep mutlu olsunlar, dışarıdaki bütün kötülüklerden uzakta birbirlerine aşk ile sığınsınlar. Elleri ve kalpleri hiç ayrılmadan gözleri aşk ile konuşsun....
Düğün için de gitmiş olsak deniz hep güzel! Şu gördüğünüz iskeleden düğün gecesi atlayıp 15 kişi kadar yüzdük! Hayatımda ilk defa böylece gece denizde yüzmüş oldum! Hiç korkmadım çünkü Ülgen'im yanımdaydı. Ülgen tam bir deniz kızıdır, suyun içinde bile nefes alabilir:)
Cumartesi sabahı düğün saatini beklerken biz:) Hepsi benim eski iş yerinden arkadaşlarım, hepsi de çok çok güzel insanlardır. Ayrılmış olsam da o işten hala görüşürüz. Sırada şu şapkalı Can ile gözlüklü Gizem'in düğünü var. Eylül'de de Gizem&Can Wedding Post yapacağım artık:)
Hani demiştim ya DİM MAĞARASI diye, hatırladığımdan da etkileyiciymiş. Cumartesi sabah erkenden kahvaltı sonrası Nicky ile tepeleri çıktık DİM MAĞARASINA geldik. Bu mağara Alanya civarında keşfedilmiş sarkıt - dikitlerin gözlemlenebildiği en uzun mağaralardan biri diye biliyorum. Bir de sabahın köründe gidince biz içeride bir biz bir de yarasalar vardı. Cidden feci tırstım! Tam olarak sayamadım kaç tane olduklarını ama mağara içerisindeki yarasa kakası kokusunu da hesaba katarsam yüzlerce yarasa vardı diye sallayabilirim:)
Mağara gezisi sonrası DİM ÇAYI - Pınarbaşı tesisine gittik. Izgara Alabalık yedik. Sanırım sadece Pınarbaşı'nda bu şelale var. Diğer tesisler daha sıkıcı.
Ben bir kaç kez suya girmeyi denesem de yemedi! Dizlerimden yukarısını sokamadım suya. O bile yetti! Bıçaklar saplanıyor kemiğime gibi canım yandı.
Garsonun dediği gibi "Abla su -13 derece." :)
Ve işte çılgın bir düğün de böyle bitti!
Yorumlar
Yorum Gönder